Zirai don, tarımsal faaliyetlerin yapıldığı bölgelerde özellikle yaz aylarında aniden yaşanan sıcaklık düşüşlerinin etkisiyle ortaya çıkan bir doğal olgudur. Bu durum, bitkilerin, meyvelerin ve tarım ürünlerinin donmasına neden olarak çiftçiler için büyük ekonomik kayıplara yol açabilir. Türkiye'de ziraat yapan pek çok çiftçi, havaların aniden soğuması sonucu ürünlerinde zarara uğrayabilir. Peki, zirai don nedir, hangi şartlarda meydana gelir ve çiftçilerin zararı karşılanacak mı? İşte detaylar.
Zirai don, meteorolojik bir olay olarak belirli bir sıcaklık altında, yani genellikle 0 °C’nin altına düştüğünde meydana gelir. Bitki örtüsü üzerinde etkiler yaratan bu durum, özellikle çiçeklenme dönemindeki meyve ağaçları, sebzeler ve diğer tarım ürünleri için büyük tehlike arz eder. Aniden meydana gelen bu sıcaklık düşüşleri, tarımsal üretimin azalmasına, dolayısıyla gıda fiyatlarının artmasına sebep olabilmektedir. Özellikle kış aylarında görülen zirai don, çiftçilerin yıl boyunca elde ettikleri gelir üzerinde doğrudan etkili olur. Don olayları, özellikle Şubat ve Mart aylarında ortaya çıkabilmekte ve bu dönemde bitkilerin büyüme aşamasında olmasından dolayı zarar verme potansiyeli oldukça yüksektir.
Zirai donun en çok etkilediği iller, genel olarak Türkiye'nin iç ve doğu bölgeleridir. Bu iller arasında özellikle Aksaray, Nevşehir, Kayseri, Niğde, Konya, Tokat ve Manisa gibi tarıma elverişli olan bölgeler öne çıkmaktadır. Sıcaklık farklılıkları, bu illerde zirai don oluşumunu tetikleyerek çiftçilerin tüm yıl boyunca özenle büyüttükleri ürünlerin zarar görmesine neden olabiliyor. Yapılan araştırmalara göre, zirai donun yalnızca bitki örtüsüne değil, aynı zamanda tarımsal üretimin içindeki en önemli unsurlardan biri olan çiftçilere de büyük zararlar verdiği görülmektedir. Peki, bu zararlar nasıl karşılanacak? Çiftçiler, zirai don nedeniyle karşılaştıkları kayıpları telafi etmek için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın destek ve yardımlarına başvurabileceklerdir. Bu noktada, bakanlığın sigorta yapılanması ve tazminat ödemeleriyle ilgili süreçleri devreye alması da önemlidir.
Sonuç olarak, zirai don, tarım sektörü açısından ciddi bir tehdit oluşturmakta ve çiftçilerin gelirlerini doğrudan etkilemektedir. Gıda güvenliği ve tarımsal sürdürülebilirlik açısından bu tür doğal olayların etkilerini minimize etmek için çiftçilerin bilinçlendirilmesi ve devlet desteklerinin artırılması büyük önem taşımaktadır. Çiftçilerin bu olumsuz etkilerden korunabilmesi için tarımsal sigorta yaptırmaları ve yerel yönetimlerle iletişimde bulunmaları önerilmektedir. Irmaklar ve dağlar arasındaki bu bereketli topraklarda yaşanan iklim değişikliği ve doğal afetlerin etkilerini azaltmak için toplumsal bir bilinç oluşturulması da gereken adımlar arasında yer almaktadır.