Modern Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Süha Oğuzertem, geçtiğimiz günlerde yaşanan trajik bir yangın sonucunda hayatını kaybetti. 62 yaşında hayata gözlerini yuman Oğuzertem, edebi kariyeri boyunca birçok eser vererek Türk edebiyatına katkıda bulundu. Onun kaybı, hem okuyucuları hem de edebi çevreler için derin bir üzüntü kaynağı oldu. Bu haberle birlikte Süha Oğuzertem’in yaşamı, eserleri ve Türk edebiyatına yaptığı katkılar üzerine bir değerlendirme yapmak istiyoruz.
Süha Oğuzertem, edebi kariyerine üniversite yıllarında başlamış, kısa sürede yazdığı öykü ve romanlarla Türk edebiyatında kendine sağlam bir yer edinmiştir. İlk kitabı "Göl Sesi" ile dikkat çekmeyi başaran Oğuzertem, birçok edebiyat ödülüne layık görülmüştür. Roman ve öykülerinde insan doğasının derinliklerini, toplumsal sorunları ve bireysel mücadeleri ustalıkla işlemiştir. Yazdığı her eser, okuyucuları farklı bir dünyaya taşırken, derin ve düşündürücü temalarıyla edebiyatseverlerin kalbinde yer etmiştir. Onun eserleri, yalnızca Türk okuyucuları değil, aynı zamanda yabancı dillerde de birçok dile çevrilerek dünya genelinde bir okuyucu kitlesi bulmuştur. Oğuzertem, ele aldığı konularla genç kuşak yazarlar üzerinde de etkili olmuş, onlara ilham vermiştir. Eserleri arasında “Kırık Kalperin Gölgesi”, “Kimseye Anlatamadım” ve “Yalnızlık Dağları” gibi yapıtlar dikkat çekmektedir. Bu eserlerinde kullandığı dil, sade ve akıcı olmasıyla birlikte, okuyucuları derin düşüncelere sevk eden bir yapıdadır.
Oğuzertem’in yaşamı, 24 Ekim tarihinde meydana gelen bir yangında trajik bir şekilde sona erdi. Yangın, İzmir’in tarihi bir semtinde bulunan bir apartmanın üst katında gerçekleşti. Yangının çıkış sebebi henüz netlik kazanmazken, itfaiye ekiplerinin hızlı müdahalesine rağmen Oğuzertem hayatını kaybetti. Edebiyat dünyası ve hayranları, bu kaybı derin bir üzüntüyle karşıladı. Hayatını kaybeden yazar, edebiyat camiasında büyük bir boşluk bıraktı ve sosyal medya üzerinden çok sayıda taziye mesajı paylaşıldı. Süha Oğuzertem’in vefatı, sadece eserleriyle değil, aynı zamanda kişiliğiyle de anılan bir yazar olarak tanınmasını sağlamıştır. Oğuzertem, edebiyat etkinliklerine katılarak genç yazarları desteklemiş, edebiyat atölyeleri düzenleyerek yeni kalemlere cesaret vermiştir. Onun edebiyata olan tutkusu ve yazma aşkı, pek çok kişinin hayatına dokunmuştur. Okurları, kaybettikleri bu önemli yazarı her zaman hatırlayacak. Eseri olan derin düşünceler sayesinde, edebiyat dünyası onun mirasını yaşatmaya devam edecektir.
Oğuzertem’in hayatı ve eserleri, genç kuşak yazarlar için bir yol gösterici olmuş, azimle yazmanın ve hayallerinin peşinden gitmenin önemini göstermiştir. Türk edebiyatının önemli bir parçası olan Süha Oğuzertem, her zaman kalplerde ve zihinlerde yaşayacaktır. Yangında kaybettiğimiz değerli yazar, hayatı boyunca insanları düşündüren bir miras bırakmıştır. Yazmaya olan tutkusu ve insanlara dokunan hikayeleri, onu unutulmaz kılacak unsurlardandır.
Bu acı olay, bize hayatın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Edebiyat dünyamızda böyle bir kaybın yaşanması, diğer yazarlar ve sanatçılar için de bir uyarı niteliğinde. Sanatın ve kültürün devamlılığı için destek olmamız ve birbirimize sahip çıkmamız gerektiği vurgulanmalıdır. Süha Oğuzertem’in anısını yaşatmak, onun eserlerini okuyarak ve tartışarak mümkündür. Dileğimiz, onun edebi mirasının genç nesiller tarafından sahiplenilmesi ve yaşatılmasıdır.