2023 yılının Ocak ayında, Türkiye'nin gözde kayak merkezlerinden biri olan Kartalkaya'da meydana gelen trajik bir kaza, bir ailenin hayatını altüst etti. Kayak yaparken meydana gelen elim bir olay sonucunda Doğan, ailesini kaybetmenin derin acısını yaşarken, bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına emsal bir karar çıkması için mücadele ediyor. Doğan, hem kaybı için yas tutarken hem de hukuki süreçte adalet arayışına girerek, benzer kazaların önüne geçilmesi için yetkililere sesleniyor.
Kartalkaya'da yaşanan kaza, kaygı verici bir hal alırken, bölgedeki kayak sporları ve güvenlik önlemlerinin yeniden gözden geçirilmesini sağladı. Olay günü, Doğan ve ailesi kayak yapma heyecanıyla yola çıkmışlardı. Ancak, eğlencenin yerini acıya bıraktığı o an, her şeyin değişmesine neden oldu. Kayak pistindeki yoğun kalabalık ve yetersiz güvenlik önlemleri, olası bir kazanın habercisi gibiydi. Ne yazık ki, kayalık alanlardan aşağı kayarak düşen bir kayakçı Doğan’ın ailesine çarptı. Bu kaza, birçok soruyu da beraberinde getirdi: Güvenlik standartları ne kadar yeterli? Kayak merkezlerinde alınması gereken önlemler neler? Bu tür trajik olayların bir daha yaşanmaması için ne gibi düzenlemeler yapılabilir?
Ailesini kaybeden Doğan, yaşadığı trajediyi geride bırakmak bir yana, aynı zamanda toplumda farkındalık yaratma çabasına girdi. Kaza sonrası başlattığı hukuki süreçle, yetkililerden gerekli önlemlerin alınması ve benzer kazaların önüne geçilmesi için emsal bir karar çıkmasını talep ediyor. "Bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için emsal karar çıkmalı," diyen Doğan, hem kendi acısını hem de birçok aileye örnek teşkil edecek bir mücadele vermek istiyor. Doğan, adaletin gerekli olduğunu vurgularken, basında da kaza ile ilgili çıkan haberlerin bu tür olayların önlenmesi için birer çağrı niteliği taşıdığını belirtiyor. “Bizim başımıza gelenler, bir daha kimsenin başına gelmesin,” diyor ve durumu özetliyor.
Doğan, devletin ve ilgili otoritelerin bu konudaki hassasiyetini artırması gerektiğine inanıyor. "Kayak merkezlerinin güvenliğinin arttırılması, sadece benim için değil, tüm aileler için bir zorunluluktur," diyerek, toplumsal bir duyarlılığa sahip çıkmanın önemini vurguluyor. Doğan’ın bu cesur mücadelesi, sadece kendi acısını paylaşmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye'nin dört bir yanındaki kayak merkezlerinde güvenliği artırmak için bir başlangıç olacağı umudunu taşıyor.
Son olarak, Doğan’ın yaşadığı bu zor süreç, toplumun birlikte hareket etmesinin ve adalet arayışının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Toplumsal duyarlılığın artması ve benzer kazaların önlenmesi adına çağrılara kulak verilmesi, bu tür üzücü olayların yaşanmaması için hayati bir önem arz ediyor. Doğan, sadece kişisel kaybıyla değil, yaşadığı bu olayın kamuoyunu aydınlatma çabasıyla da tüm Türkiye'yi etkileyecek bir farkındalık sağlamaya çalışıyor.