İsrail, Lübnan’ın güneyindeki bir yerleşim bölgesine hava saldırısı düzenledi. Saldırıda bir konut binası doğrudan hedef alınırken, 18 sivilin hayatını kaybettiği bildirildi. Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre, binada bulunan sivillerin büyük bir kısmı kadınlar ve çocuklardan oluşuyordu. Olayın ardından bölgedeki kurtarma ekipleri hemen harekete geçti ve enkaz altında kalanları kurtarmak için yoğun bir çalışma başlattı.
Saldırı, bölgede yaşanan gerilimin daha da tırmanmasına neden oldu. İsrail'in Lübnan'a yönelik bu tür operasyonları, özellikle sivil hedefleri vurması, uluslararası toplumda büyük tepki uyandırdı. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası insan hakları örgütleri, sivillerin hedef alınmasını kınadı ve saldırının derhal durdurulması çağrısında bulundu.
Lübnan hükümeti ise saldırıya sert tepki gösterdi ve bu tür eylemlerin bölgedeki barış ve istikrarı tehdit ettiğini belirtti. Lübnan Cumhurbaşkanı, saldırının ardından yaptığı açıklamada, İsrail'in bölgede sivil halkı hedef alarak savaş suçu işlediğini söyledi ve uluslararası toplumu İsrail’e karşı harekete geçmeye davet etti.
İsrail hükümeti ise saldırının, Lübnan'dan gelen bazı silahlı grupların İsrail topraklarına yönelik roket saldırılarına yanıt olarak düzenlendiğini öne sürdü. Ancak bu açıklama, sivillerin öldüğü bu saldırı nedeniyle gelen tepkileri dindirmeye yetmedi. İsrail’in Lübnan’da gerçekleştirdiği bu tür askeri operasyonlar, bölgede daha büyük bir çatışmanın fitilini ateşleyebileceği endişesini doğurdu.
Saldırının ardından Lübnan'da yas ilan edilirken, halkın öfkesi ve üzüntüsü sokaklara yansıdı.