Son yıllarda şehirleşmenin artmasıyla birlikte pek çok insan, yaşadığı bölgelerde ibadetlerine yönelik sesleri duyamama problemi yaşamaktadır. Özellikle büyükşehirlerde, gürültü kirliliği ve binaların yüksekliği nedeniyle, ezan sesinin duyulması büyük bir sorun haline gelmiştir. Bu durumu fark eden bir vatandaş, kendine özgü bir çözüm buldu. Evinin çatısına özel bir amplifikatör taktırarak ezan sesini duyabilmenin yolunu açtı. Bu ilginç uygulama, hem sosyal medya hem de yerel medyada büyük ilgi gördü.
İstanbul'un yoğun ve kalabalık bir semtinde yaşayan 50 yaşındaki Ahmet Yılmaz, ezan sesini duyamadığı için uzun bir zamandır ibadetlerinde sorun yaşıyordu. Yoğun trafik, yan binalardan gelen gürültü ve yetersiz ses sistemleri nedeniyle, sık sık cami ezanını kaçırdığını belirten Yılmaz, dini vecibelerini yerine getirebilmek için yaratıcı bir çözüm geliştirdi. Evinin çatısına taktırdığı amplifikatör sayesinde, artık ezan sesini rahatlıkla duyabiliyor.
Ahmet Yılmaz'ın çatısına kurduğu amplifikatör, sosyal medya kullanıcıları tarafından büyük ilgi gördü. Yılmaz, yaşadığı bu sorunu paylaşarak, sorunun kendisi gibi pek çok insanı etkilediğini vurguladı. "İbadetlerimizi yerine getirmek, herkesin hakkı. Ama bunu yapabilmek için ezan sesini duyabilmek de çok önemli." diyen Yılmaz, gördüğü destekle birlikte yalnız olmadığını hissetti. Yaşadığı semtte bulunan diğer vatandaşlar da zaman zaman ezan sesini duyamadıkları için benzer sıkıntılar yaşadıklarını ifade ettiler.
Bunun üzerine Yılmaz, diğer vatandaşlara da ilham vermek amacıyla kendi çözümünü anlatan bir video çekti. Kısa sürede viral olan bu video, pek çok kişinin kendi çözümlerini bulmasına ve birbiriyla deneyimlerini paylaşmasına yol açtı. Uzmanlar, şehirlerin karmaşık yapısının, ibadet özgürlüğüne nasıl dönüştüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Şehirlerde yaşayan Müslümanların ezan sesine olan özlemi, Yılmaz'ın hikayesiyle birlikte daha da belirginleşti.
Aslında, Yılmaz’ın orijinal fikri yeni bir çözüm değil. Belediyelerin bazı bölgelerdeki ezan sesini artırma çabaları ve camilerin ses sistemleri de yıllardır tartışılmakta. Ancak bireysel çözümler, çoğu zaman toplumun sese erişim sorununu kale almaktan çok daha etkili bir hâle gelebiliyor. Yılmaz’ın bu girişimi, tüm Türkiye'deki benzer sıkıntıları yaşamayan insanların gözünde belki de bir uyanış sağlamış olabilir. Bunun yanı sıra toplumsal sorunlara daha yapıcı ve yenilikçi yaklaşımların gelişmesine de önayak olma potansiyeline sahip.
Ezan sesinin yalnızca bir çağrı değil, aynı zamanda bir vatanseverlik ve aidiyet duygusu taşıdığını söyleyen Yılmaz, “Bize düşen görev, Rabbimize ulaşmaya çalışmak ve diğerlerine de yardımcı olmak. Umarım bu myal tüm insanlara ilham verir” ifadelerini kullandı.
Evinin çatısındaki amplifikatörle birlikte ezanı dinlemek ve gerektiğinde komşularıyla paylaşmak, Yılmaz için bir sosyal sorumluluk projesine dönüştü. İlerleyen günlerde, Yılmazın bu uygulamasını kendi yaşam alanlarına yansıtan başka insanlar olacağını düşünmek, umudun ve özlemin ne kadar büyük olduğunu gözler önüne serdi.
Tüm bu gelişmeler, toplumun sosyal medyada değişim yaratma gücünü bir kez daha bir araya getiriyor. Yılmaz’ın çatısındaki sistem, yalnızca kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda benzer sorunları yaşayan insanların da dikkatini çekecek ve belki de onların çözüm arayışlarına ilham kaynağı olacaktır.