23 Ekim 2023 tarihinde Ege Denizi'nde, Muğla'nın Bodrum ilçesi açıklarında 3.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Yaklaşık olarak saat 14:35 sularında gerçekleşen sarsıntı, bölgedeki birçok vatandaş tarafından hissedildi. Depremin derinliği ise 7.3 kilometre olarak ölçüldü. Türkiye’nin deprem kuşağında bulunması sebebiyle bu tür sarsıntılar yaygın olarak yaşanmakta ve önceden hazırlık yapılması gereken olaylar arasında yer alıyor.
Ege Bölgesi, Türkiye'nin en fazla deprem riski taşıyan bölgelerinden biri olarak bilinmektedir. Yüzyıllardır bu coğrafyada meydana gelen depremler, yerleşim yerlerinin tadilatını ve can kayıplarını beraberinde getirmiştir. Ege Denizi, aktif fay hatlarının kesişim noktasında bulunduğu için burada sık sık sarsıntılar yaşanmaktadır. Bölgede meydana gelen önceki önemli depremlerden bazıları; 1999 İzmit Depremi ve 2017 Bodrum- Karya Depremi olarak sıralanabilir. Bu tür doğal olaylar, hem tarihsel olarak hem de günümüzdeki yapılaşma ve toplumsal risk yönetimi açısından son derece önemlidir.
3.5 büyüklüğündeki depremin ardından hemen sosyal medya platformlarında paylaşımlar yapıldı. Birçok vatandaş, depremin hissedildiği an yaşadığı duyguları ve sarsıntının sürekliliğini paylaşarak anlık durumunu aktardı. Bazı vatandaşlar, depremin sırasındaki anlık paniği ve ne kadar süre boyunca sürdüğünü anlattı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin ardından anında harekete geçerek bölgedeki takip ve incelemeleri başlattı. Yerel otoriteler, herhangi bir can veya mal kaybı olup olmadığını belirlemek için ilk belirlemeleri gerçekleştirdi.
Yetkililer, depremin büyüklüğüne rağmen önemli bir hasarın meydana gelmediğini bildirdi. Bununla birlikte, depreme karşı hazırlıklı olmanın ve olası felaket senaryolarına karşı önlem almanın önemine vurgu yapıldı. Uzmanlar, depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesinin ve toplumsal bilinç düzeyinin artırılmasının gerekliliğini dile getirdi. Özellikle Ege Bölgesi'nde bu tür olayların sıkça yaşanması nedeniyle, depreme hazırlık ve eğitim programlarının artırılmasının şart olduğunun altı çizildi.
Sonuç olarak, Ege Denizi'nde meydana gelen 3.5 büyüklüğündeki deprem, bölge halkı üzerinde kaygı yarattı fakat büyük bir hasar meydana gelmedi. Bununla birlikte, depremler hem bireysel hem de toplumsal düzeyde hazırlık gerektiren olaylar ve bu tür anlarda yapılacak doğru davranışlar hayati önem taşımaktadır. Her bireyin bu konuda bilinçlenmesi, toplumun güçlü bir şekilde bir arada kalabilmesi için önemli bir adımdır.