74 yaşındaki Mehmet Bey, tam 66 yıl boyunca babasından öğrendiği özel bir meslekle hayatını kazandı. İstanbul'un tarihi semtlerinden birinde, küçük ama sıcak bir atölyede, hayatı boyunca edindiği tecrübeleri genç nesle aktarmanın heyecanını yaşıyor. El emeği göz nuru eserleriyle tanınan Mehmet Bey, artık mesleğini oğluna devretmeye hazırlanıyor. Gözleri, oğlu Ali’nin yeteneklerini geliştirip geleneği sürdürmesini izlerken, uzun yıllar süren bir hikâyenin sonuna geldiğini hissediyor. İşte bu ilham verici yolculuğun detayları.
Mehmet Bey’in hikayesi, 66 yıl öncesine, 1957 yılına kadar uzanıyor. Çocuk yaşta babası ile atölyeye gitmeye başlayan Mehmet, onun elinden birçok şey öğrendi. Ahşap oymacılığı, metal işçiliği ve seramik yapımı gibi birçok alanı kapsayan bu meslek, yıllar içinde onun kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Babasının ona öğrettiği yöntemler ve ince işçilik, Mehmet Bey'in eserlerinde kendini gösterdi. Yapmış olduğu ürünler sadece birer sanat eseri olmakla kalmayıp, aynı zamanda ailenin tarihini ve geleneğini de taşımakta. Geleneksel yöntemlerle çalışması, onun eserlerinin zamana meydan okumasını sağladı.
Şimdi ise, Mehmet Bey'in oğulu Ali, bu sanatın geleceği için hazırlandığını gösteriyor. Genç yaşına rağmen usta işçiliği ve babasının gözetiminde öğrendiği tekniklerle dikkat çekiyor. Ali, babası ile birlikte çalışarak, hem eski yöntemleri öğreniyor hem de kendine özgü tarzını geliştirmeye çalışıyor. Önceden yapmış olduğu projeler sayesinde, potansiyelini gösteren Ali, babasıyla olan ilişkisini güçlendirmiş durumda. Onu izleyen diğer gençler de bu geleneği devam ettirme isteğiyle doluyor. Mehmet Bey, bir yandan oğlunun kendisine olan ilgisinden memnunken, diğer yandan geleneksel ustalığın modern dünyadaki yerini sorguluyor. Zaman akıp gitse de, ustalık ve deneyim aktarımının çok önemli olduğunu vurgulayan Mehmet, bu mirası devretmek için en uygun zamanı bekliyor.
Birçok yerde unutulan el işçiliğinin ardındaki sırları genç nesile aktarmak gerektiğine inanan Mehmet Bey, mesleğini en güzel şekilde temsil etmek için çaba gösteriyor. Zamanla değişen ve modernleşen dünya, ona nasıl davranması gerektiğini gösteriyor. Üretim sürecinde teknolojinin faydalarından yararlanarak hem geleneksel hem de modern yöntemleri harmanlayarak ilerlemeyi hedefliyor. Oğlu Ali’nin çalışmaları, değişen koşullara rağmen geleneksel değerlerin sürdürülmesinde önemli bir rol oynuyor.
Mehmet Bey, her ne kadar konvansiyonel yöntemlerden vazgeçmese de, zamanla birlikte gelişimi takip edebilmenin önemine dikkat çekiyor. Ali'nin inovatif yaklaşımı, atölyenin geleceği için umut verici bir işaret. Mekanında düzenlediği çeşitli atölye çalışmaları ve etkinlikler ile genç nesli el sanatlarıyla buluşturmak için sürekli çalışıyor. Bu süreçte, Ali ve diğer katılımcılar, insanlık tarihinin derinliklerine kadar uzanan bu kültürel mirası daha geniş kitlelere ulaştırmanın yollarını arıyor. İkili, geleneksel el sanatlarının yaşatılması adına önemli bir emek harcıyor.
Sonuç olarak, Mehmet Bey’in hayatı boyunca gösterdiği özveri ve zorluklarla dolu dönem, şimdi oğlu Ali ile birlikte bir yeni başlangıç oluşturuyor. Ustadan ustaya geçişin simgesi olan bu süreç, sadece bir meslek devri değil, aynı zamanda bir neslin hikayesinin de yeniden yazılmasıdır. Ali, babasının elinden aldığı mirasla kendi yolunu çizerken, geçmişi yüceltmeye devam edecektir. Bu güzel hikaye, geleneksel el sanatlarının unutulmaması için bir ışık kaynağı olmaya devam edecek gibi görünüyor.